Popüler Kültürün Hayatın Her Alanını
Kuşatığı,Yozlaşmanın Reyting Yaptığı Bir Ortamda Yabancılaşmaya Ve
Yabancılaştırmaya Karşı Keskin Ve Kararlı Bir Duruş Geliştirilmelidir.
Hiç Bir Zaman İstikrara Kavuşmayan Ve Gelinen
Aşamada Kendi,İçerisinde Çatışmalı Hale
Gelen Sistem, Tamamen Tıkanmış Bir Durumu Yaşamaktadır.
Türkiye Hem Çarpık Liberal Ekonomik Sistemi,
Hem De Devlet Karekteri İle Toplumsal İhtiyaçlara Cevap Vermeyen Bu Sistem Çare
Üretmez Durumu Yaşadığı Bir Realitedir.
Asırlardır Kıyımlarla, Katliamlarla, Baskı,
Zulüm Ve İnkârla Asimilasyonla Yok Edilmek İstenen Bir Halkın Evlatları Olarak
Var Olan Sorunlarımızı Kendimiz Çözelim Anlayışı Ve Projesi Üzerinde Konuşmak
Amacıyla Bir Araya Gelebilmeliyiz.
Dolayısıyla,Türkiye'nin Gelmiş Olduğu Aşama
Giderek İçine Kapanan, İç Ve Dış Dünyada Kendisini Aşamadığı İçin, Sorunlu Bir Rejim Halini Almıştır.
Bu Bağlamda Değerlendirildiğinde Suni
Düşmanlıklar Yaratarak Yalanın, Talanın, Rantın, Zulmün, Ve Diktatoryal
Baskının Üzerinden Var Olan Sistemi
Ayakta Tutma Seçeneğine Gidilmiştir.
"Ezilen
Ve Sömürülen Biz Halk Ve Evlatlarımız
Canları Pahasına Direnirken, Rejim Ve Sistemden Nemalananlar Seçim Ve Sandık
Telaşında Gündemi Değiştirmeye, Halk İçin Hapishane Olan Bu Zulüm Düzeninin
Ömrünü Uzatmak İçin Çabalıyorlar".
Onurlu, Tarihsel Haklılık Zemininde
Sürdürdüğümùz Mücadelemizi Ve Yaktığımız Barış Ve Özgürlük Meşalemizi
Seçim-Sandık Arasında Boğmak İstiyorlar.
Devlet;Geleneksel Tarihsel Karekterine
Sımsıkı Sarılıyor.Toplumsal Tepki Ve Direnişleri Devlet Zoru İle Bastırmaya Çalışıyor.
Masum İnsanları Öldürmenin Utancını Kapatacak
Hiç Bir Şey Yoktur.
Ancak;Yapılan Haksız Uygulamaların Daha Fazla
Devam Etmemesinin Önüne Geçilip Onurlu
Bir Barışın Sağlanmasıyla
Toplumların Kardeşçe Bir Arada Birlikte Yaşama Zemini Yaratılmış Olur.
Çok Boyutlu Bir Strateji İle Yıllardır Kürt Halkının
Meşru Demokratik Hak Ve Taleplerine Sesiz Kalıp Oyalama Taktikleriyle
Geçiştirmeye Çalışılmaktadır.
"Kirli Tarihsel-Siyasal Geçmişiyle
Yüzleşecek İradeyi Ortaya Çıkarıp Devlet Ve Toplumu Barıştıracak Kültür Ve
Birikmlerden Yoksun Olduğu İçin Kolay Yolu Seçmektedirler".
Hüda-Par,KDP,Burkay Gibi Bir Çok Parti
Kurdurtarak Kürt Siyasetini İçten Çatıştırıp Bölmek Amacına Gidilmiştir.
Bu Yeni İşbirlikçi Partilerle Kürt Siyasetinin
Ulusal Birliğini Engelleyip
Uluslararası Meşrutiyet Ve Temsiliyet Gücünü Parçalamaktır Amaçları.
Kısacası Kürdistanlı Güçlerle İttifaklaşıp
Feodal Kürt Milliyetçiliğini Türkiye'de Meşrulaştırıp Özgürlük Hareketini Etkisizleştirmek
İstenmektedir.
Barıştan Yana İrade Ortaya Koyan Kürt Siyasetini
Oyalama Taktikleri İle Umutsuzluk Yaratarak Enerjisini Ve Dinamizmini Tüketme
Yolu Seçilmiştir. Bizler, Yeni Bir Dünyanın, Yeni Bir Yaşamın Sevdalılarıyız.
Dolayısıyla,Biz Kürtlere Karşı Geliştirilen
Asimilasyon Ve Dejenerasyon
Politikalarına Karşı, Yine Yaratılan Bireyci Ve Sorumsuz Kişilik Özeliklerine
Sesiz Kalmamak İçin, Birlik Ve Bütünlüğümüzü
Bir Arada Tutacak Olan Demokratik
Hoçvan Halk Meclisinin İradesini Oluşturup Bir Merkezi Yapılanmaya
Ulaşıp Üzerimizde Oynanan Kirli Oyunlara
Yeter Demek İçin Bizleri
Meşru Zeminlerde Doğru Temsil Edebilecek
Halk Meclisinin Dinamiklerini Sağlam Zemin Üzerinde Kurup Öz Yönetim Ve Denetim Mekanizmalarına
Kavuşturmak Yöre Halkımızın Amaçlarının Arasında İlk Sırada Yer Almalıdır,Ve
Olmalıdır.
Niceliği Ne Olursa Olsun Kendi Kendini
Yönetme, Sanatının Araçlarını Amacına Uygunluğu Esas Alınmalı Ve Doğru Bir Yaklaşım Şekliyle Anlam Bulur.
"Halkın
İradesini Yansıtan Meclislerin En Üst Karar Organı Olduğu Bir Yapıdır. Bu Yapının
İradesini Yerel Yönetim Temsil Etmez. Yerel Yönetimler Halk İradesine,
Dolayısıyla Meclislere Bağlıdır".
Hoçvan Meclisi; "Katılımcılık,
Sürdürülebilirlik, Yaşanabilirlik, Hoşgörü Ve Uzlaşma İlkeleri Işığında;
Düşüncelerini Açıkça Söyleyebilme, Çözüm Üretebilme, Karar Alabilme Ve
Uygulayabilme Mekanizmaları Geliştirmeyi Sağlayan Ve Kendi Sorunlarına Sahip
Çıkmalarını Özendiren Demokratik Bir Platformdur".
Olup Bitenlere Uzaktan Seyrirci Kalmak
Yerine,Öz Yönetimimizi Kurup
Sorunlarımızı Kendimiz Çözelim... Demokratik
Kurumumuzun İçerisinde Yer Alıp Sahiplenelim...
Hoçvana Sahip Çıkmanın Çağrısıdır.
Geç Kalmış Bir Yüzleşmedir Hoçvan Diyarı
Çünkü;İnsanlar Önemsemedikleri
Şeylerin,Kaybettikten Sonra Anlıyor Kıymetini.
.
Barış Ve Kardeşlikte Israr Eden Bizler
Karamsarlıktan Çıkıp Çare Üretmeliyiz.
“Evrende Sana Bahşedilebilecek Hiçbir Şey
Yoktur. Kişi Ancak Bedelini Ödediği Kadarını Alır."
‘Gerçek Özgürlük' Kimseye Verilemez..
İnsan Bunu Tüm Gücüyle İçten İstemeli Ve
Bedeli Her Ne Olursa Olsun Onu Hak Etmek İçin Çaba Gösterip Kendisi
Kazanmalıdır.. Bunu Ancak O Zaman Elinde Tutabilir!
"Tarih Devrimleri, Devrimler
Kahramanları Anlatır".
Yolumuz Uzun Yükümüz Ağırdır.Ancak,Yüreğimiz
İnanç Ve Coşkuyla Doludur.
Sonuç İtibarıyla;
Acısı Da,Sevincisi De Başım Gözüm Üstüne Diyen Kültürden Gelen Kadim Halkın
Evlatlarıyız.
İçimizdeki O Hasret Yiğitlerin Yetiştiği Hoçvan
Diyarıdır .
Modern Yaşamın Katılaştırdığı İnsanın
Vicdanına Sesleniyor Kısır Dağı.
Bazen Kırgın, Bazen Dargın, Bazen Yorgun
Gözüksede Keskin Şahin Bakışıyla Dönen Dolapları Görüyor Ve Biliyordur.
Sesiz Kaldığımıza Öfkelidir.
İçlidir İçkindir Ama Yüreği Sevgi Doludur.
Barış,Kardeşlik Ve Özgürlükten Bahsi Ve Derdi
Olan Sizleri Duyarlı Ve Sorumluluk Almaya
Davet
Ediyoruz.
Bu Vesileyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar
Gününü Kutluyor Ve Selamlıyorum.
Selam Olsun Tüm Halkların Kardeşligine...
Selam Olsun İnadına Barış Diyen Yiğitlere...
Kerem Atbaş